HAVUT (DEVE SEMERİ)

Havut Örneği-1 

“Deveyi Havutuyla Götürmek” deyimini duymayan yoktur herhalde. Nedir bu havut diye merak edenleriniz olmuştur mutlaka. Havut develere has özel bir semer. Ancak semer demek biraz havutun mahiyetini bilmemek demek olur. Çünkü havut tam bir sanat eseri. Develerin vücut yapıları ve sağlıkları düşünülerek pek çok küçük ayrıntı ile nakış gibi işlenen estetik ve işlevselliği birlikte sağlayan materyaller havutlar.

Havut Örneği-2

Keçi kılından dokunmuş çul kullanılarak yapılan bir havutun ortalama 35-45 kg. arası ağırlığı var. Deve aksesuarları içinde en ilginçlerinden olan havutun üstünde, koyun yününden dokunmuş renkli bir keçe ile kaplanan zömbek bulunuyor. Zömbek ay ve yıldız motifleri ile süsleniyor ve havutun üstündeki koniye benzer çıkıntıyı örtmek için kullanılıyor. Havutlar develerin vücut şekline göre özel olarak imal edilip devenin zarar görmemesi için içi sazlıklarla dolduruluyor. Havut devenin sırtına temas etmiyor, canını yakmıyor. Havutun ön tarafında yer alan çatma ağaca ise hatap ismi veriliyor. Hatapın önüne asılan büyükçe bir çan ile devenin salına salına yürüyüşü esnasında melodik bir ritm yakalanması sağlanıyor.

Havut Örneği-3

Havutun arka tarafını örten ve devenin adının yazılı olduğu, aynı zamanda da devenin güreşe katıldığı yerin ismini taşıyan beze ise peş ismi veriliyor. Doğal olarak bu kadar özenle süslenen, gösterişli bir deveye nazar değmesinden korkulacağı için bir nazarlık gerek. Bunun için maşallah ismi verilen bez kullanılıyor. Maşallah da aynalar ve boncuklarla bezenerek göz alıcı şekilde kullanılıyor.


Son Havutçu

1980’lerden sonra artan yerli üretim ile ülkemizdeki deve nesli yok olmaktan kurtarılmış olsa da develer için havut üreten zanaatkar sayısı maalesef her geçen gün azalmakta. Havutçuluk mesleğinin en azından sanat şekliyle yaşatılması için biraz ilgi biraz destek ve biraz da emek gerekiyor galiba…

Kaleme alan: Hüsnü Egemen ABİRDÂN 

Yorumlar